Doğa turizminin popülerleştiği son yıllarda doğanın Türkiye’de en cömert davrandığı illerden biri Trabzon. Karadeniz’de tatil programı planlamak için en uygun dönem de yaz ve sonbahar dönemi. Isınan havayla birlikte hareketlenen şehre bu dönemde gelmenizi öneriyoruz. Ayrıca, Temmuz – Ağustos aylarında yaylalarda düzenlenen festivalleri izleme şansı yakalayabilirsiniz. Serin sonbahar mevsimlerinde ise sahil kesimindeki tüm turistik bölge ziyaret için uygundur.
Son zamanlarda Karadeniz turu etkinlikleri çok popüler hale geldi. İmkanı dahilinde Karadeniz tatili yapmak isteyen çok kişi var. Karadeniz’in incisi Trabzon’un turistik yerleri ve Trabzon yaylalarını yazı dizisi haline getirmeye çalıştık.
Karadeniz bölgesi gerek mutfağıyla, gerek doğal güzellikleriyle herkese hitap eden bir bölge. Karadeniz yaylaları, huzuru size sadeliği temiz havasıyla sunar. Yok ben fazla gezme taraftarı değilim diyorsanız küçük bir gezi rotası çizebilirsiniz. Ardından Karadeniz mutfağı ile kendinizi ödüllendirip tatilinizi kısa kesersiniz.
Karadeniz denildiği zaman aklımıza gelen illerin başında ve belki de en güzeli Trabzon’dur. Karadeniz Turu yaptığınızda, Karadeniz sahilinin en güzel yerlerinin Trabzon’da olduğunu anlayacaksınız. Trabzon’da, manzara, tarih, nostalji ve modern mekanların hepsi, güzel bir karma olarak yer alır. İnsanlarının misafirperverliği ve yöresel yemekleri sizlere güzel bir anı olarak kalacaktır. Şehir merkezinde bulunan Tarihi Kalkanoğlu Pilavcısı size Osmanlı döneminden lezzet geçmişiyle bir alternatif sunmaktadır.
TRABZON GEZİ ROTASI
Öncelikle bu listeyi önem ve öncelik sırasına göre hazırlamak gerekiyor. İlk başta tabii ki Sümela Manastırı, Uzungöl ve daha sonra Ayasofya Camii‘ne gitmenizi tavsiye ederiz. Dünya’nın en uzun ikinci mağarası olan Çal Mağarası (araba ile merkezden yarım saat ile 40 dakika arası bir yolculukla ulaşılabilir) mutlaka görülmesi gereken olağanüstü bir doğal yapı, mağara yanında bir de şelale de ekstrası.
Yaylalar kısmına Kayabaşı Yaylasını eklemek isteriz, ki küçük bir göleti ile kendine hayran bıraktırıyor. Ve tabii ki Tonya Kadıralak Yaylası, çok kimse bilmez. Öyle ki yöresel halk yolunu bile yaptırmıyor çünkü gelen turistlerin yapılaşmaya sebep olmasından korkuyor. Kadıralak Yaylası’nın yöresel açan mavi çiçekleri var. Mayıs ile Haziran arası dönemde iki hafta kalan bu çiçekler uzaklardan mavi deniz izlenimi veriyor. Bir çok fotoğrafçılık kulübü bu dönemde objektifleriyle adeta kamp kuruyor. Çoğu yaylada özellikle Hıdırnebi Yaylası’nda bulutlar aşağıda kalıyor. Deniz gibi görünen bulutlar insana gökyüzünün üstündeymiş hissi uyandırıyor.
Akçaabat Orta Mahalle ise bir nevi Safranbolu görünümü veriyor. Eski Trabzon evlerini, mahallelerini görmek ve gezmek isteyenler kaçırmamalı.
Hamsiköy gerçekten çok doğal çok güzel bir yer. Burada meşhur Hamsiköy Sütlacı’nı yemeden gitmeyin (merkezde bir çok şubesi mevcut). Yine Trabzon merkezde Gülbahar Hatun (Fatih Sultan Mehmet’in eşi) Camii ve türbesi var. Cami yanında ise Doğu Karadeniz bölgesine özgü meşhur Serender örneği görmek ve incelemek mümkün.
Trabzon’a gelmişken Tonya tereyağı almadan, Hamsiköy Sütlacı yemeden ve Akçaabat köftesi tatmadan gitmeyin.
Bıçaklara ilginiz varsa da Sürmene’ye uğramanızı tavsiye ederiz. Bıçakçılıkla meşhur olan ilçede bir çok mağazada Sürmene Bıçağı ürünleri bulmanız mümkün.
Son olarak Boztepe’ye çıkıp akşam manzarası eşliğinde semaver çayınızı içmenizi, tüm yorgunluğunuzu burada bırakarak şehre veda etmenizi tavsiye ederiz.
SÜMELA MANASTIRI
Adı Trabzon’la özdeşleşmiş olan Sümela Manastırı’nı tarihi önemi ve bulunduğu vadinin doğal güzellikleri nedeniyle Trabzon gezilecek yerler listenizin ilk sırasına almanızı öneriyoruz. M.S. 365-395 yılları arasında inşa edildiği düşünülen dini kompleks, Maçka’daki Altındere Vadisi sınırları içerisinde yer alıyor. Sümela Manastırı, geleneksel manastır inşa yerleri olan sarp kayalıklar, ormanlar, mağaralar geleneğine uygun inşa edilmiş. 14. yüzyılda Türkmen akınlarına karşı askeri amaçla da kullanılmıştır. Eşsiz manzaraya sahip manastırın görülmesi gereken kısımlarını kilise bölümünün içerisindeki freskler oluşturuyor.
Manastır, Meryem Anaya atfen kurulmuştur. Sümela adını siyah manasına olan melas kelimesinden almış ve halk arasında Sümela Manastırı olarak tanınmış. Manastırın yer aldığı koyu dağlara bakıldığında, neden siyah manasına gelen Sümela adını aldığını anlaşılıyor.
UZUNGÖL
Uzungöl, Çaykara ilçesinde deniz seviyesinden 1090 metre yükseklikte bulunan Trabzon’un en gözde turizm merkezidir. Burada dik yamaçlar ve çam ormanlarını izlerken rahatladığınızı fark edeceksiniz. Temiz orman havası ve sakin doğasıyla güzel bir tatil deneyimi edinirsiniz. Uzungöl’de trekking, kuş gözlem, botanik gayesini taşıyan turlar yapmak isteyeceğiniz aktivitelerden bazıları. Yaban hayatının aktif olduğu Uzungöl’de, orman gezilerinizi tek başınıza yapmamanızı öneriyoruz. Kurt, ayı, tilki gibi hayvanlarla ormanda karşılaşabilirsiniz.
AYASOFYA CAMİİ (MÜZESİ)
Trabzon’da tarihi mirası gezmeden, seyahatinizi sonlandırmayın. Gezi planınız arasında Trabzon merkezde bulunan Ayasofya Müzesi mutlaka olmalı. 1250-1260 yılları arasında inşa edilen Ayasofya Müzesi, İstanbul’un Latinler tarafından işgal edilmesinin ardından Trabzon’a gelerek Trabzon İmparatorluğu’nu kuran Komnesos Ailesi’nden Kral 1. Manuel tarafından yaptırılmış. Trabzon’un Osmanlı tarafından alındığı 1461’den 1584’e kadar Ayasofya, kilise işlevini sürdürmüş. 1584’de Kürt Ali Bey camiye çevrilme işlemlerini tamamlamış. Geç Bizans mimarisinin eşsiz özelliklerini barındıran yapı,
Bizans’ın geleneksel kilise mimarisini yansıtan yapı, 1964’de müze olarak hizmet vermeye başladı. Böylelikle iç kısımdaki görkemli eserler halkla buluştu. Diğer kiliseler gibi Kare ve haç yapısına sahip olan Ayasofya Camii, revaklı 3 girişe sahip. Şimdilerde ise hem müze, hem de cami olarak kullanılıyor. Tarihinde cami, kilise ve Rus işgali sırasında ise mühimmat depo alanı olarak kullanılmıştır.
ÇAL MAĞARASI
Karadeniz’in en güzel illerinden birisi Trabzon’da gezilmesi gereken en önemli yerlerden birisi de Çal Mağarası. Çal mağarası, 8 kilometrelik uzunluğu ile dünyanın bilinen en büyük ikinci mağarası olma özelliğini taşıyor. Halen mağaranın 1 kilometrelik kısmı ziyarete açılabilmiştir.
Mağara, girişten 200 metre ilerledikten sonra iki kola ayrılıyor. Sol kolunun uzunluğu 150 metredir. Kolun sonunda kalker platolar üzerinde görülen, oval şekilli “erime çukuru” olarak bilinen dolinden su akar. Sağ kolun uzunluğu ise 400 metredir. Kolda yaklaşık 60 metrekarelik bir göl ve tavandan dökülen çağlayan vardır.
BEDESTEN
Yine Trabzon’un merkezinde, tarihe tanıklık eden müthiş bir tarihi yapı. Trabzon gezinize dair hatıra niteliğinde eşya almak için harika bir yer. Çarşı Yavuz Sultan Selim Hanın annesi Gülbahar Hatun’un emriyle yapıldı. Ancak, bu kesin bir bilgi olarak tarih kitaplarında yer almıyor. Yapının daha eski olduğunu iddia eden tarihçilerde var. Çarşının içerisinde Osmanlı mimarisinin gücünü fark edecek dekoratif yapılar mevcut. Çarşının içerisinde dolaşırken, geçmişe doğru yolculuk yapacağınızı söyleyebilirim.
TRABZON KALESİ
Trabzon Kalesi tarihi, M.Ö 5. yüzyıla dayanır. Bu kadar eski olmasına rağmen rağmen, surların büyük kısmı ayakta kalmıştır. Yukarı Hisar, Orta Hisar ve Aşağı Hisar olarak 3 bölümden oluşur. Kuzgun ve imaret deresi üzerinde bulunan koca bir kayanın üzerine kuruludur. Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim döneminde surlar tamir görmüş. İçerisinde cami, konaklama, hamam gibi yapılar inşa edilmiştir.
Zamanında Evliya Çelebi Trabzon Kalesi‘nden şöyle söz etmiştir: “Dağ tarafında cehennem kuyusuna benzer bir derin hendeği vardır ki yetmiş yedi adam girer. Safi kesme kayadır. İçinde camii, muhafazacı evleri, mahzenleri, cebehâneleri vardır”.
BOZTEPE ÇAY BAHÇESİ
Boztepe Çay Bahçesi, çay bahçesi şeklinde ve içerisinde kapalı çardakların da bulunduğu turistik yerdir. Trabzonluların ve turistlerin vazgeçilmez zevki manzaraya karşı semaver çayı içmektir. Boztepe Çay Bahçesi, ziyaretçilerine şehri kuş bakışı manzara ile izleme ve Trabzon’un hava alanından çarşı başına kadar uzanan yerleri gözlemleme şansı veriyor. Özellikle Trabzon’un en işlek meydanını buradan çok net görebilirsiniz. Şehir içindeki trafiği ve insanları temiz hava eşliğinde izleyebilirsiniz.
Boztepe, Trabzon için şehir merkezin en yüksek noktasını ifade ediyor. Buradan sabah ve akşam şehri izleyebilirsiniz. Güneşin Trabzon semalarına nasıl yansıdığını ve şehrin güzelliğine nasıl estetik kazandırdığını görebilirsiniz.
Boztepe, Karadeniz türkülerine de sıkça konu olmuştur. Muhteşem manzarasında sevdiklerinizle birlikte sohbet ederken güzel vakit geçireceğinize emin olun. Boztepe’de akşam saatlerinde güneşin batışını izlemek muhteşem bir duygu. Boztepe’deki tesisler gece geç saatlere kadar hizmet veriyor.
Boztepe’ye ulaşım şehir içi otobüs seferleri, dolmuşlar ve taksiler aracılığı ile yapılabilmektedir. Boztepe çay bahçeleri civarında araçların park edilmesi için otopark düzenlemesi yapılmamış. Haliyle yer olmayınca araçlar genellikle yol kenarlarına park ediliyor. Yaz aylarında araç park etme konusunda muazzam bir yoğunluk yaşanılıyor. Kısaca kendi aracınızla çıkmanız durumunda otopark problemi yaşayabilirsiniz.
