Ana Sayfa Trabzon Kültür Serander Nedir?

Serander Nedir?

0

 

Serander, Orta Karadeniz ve özellikle Doğu Karadeniz bölgesine özgü, tepesinde teker bulunan 1,5-2 metre yüksekliğindeki kazıkların üstüne oturtulan 4×5 m. boyutlarında, kestane (nadiren ceviz, kiraz) ağacından dört (nadiren 6, 8 hatta 12) ahşap direklerin birbirine geçirilmesi ve ahşap yığma tekniği ile yapılmış duvarlarındaki ızgaralardan havalandırma sağlayan estetik mısır ambarına Serander denir. Serandere çıkmak için herhangi sabit merdiven yoktur. Ayak olarak kullanılan dikmelerine ters koni biçiminde ağaç tekerler yerleştirilmiştir. Kişi serandere çıkacağı zaman merdiveni serandere dayar ve öyle çıkar, bunun amacı yabani hayvanların girişi ve çıkışı önlenmektir. Serander direkleri 100 yıl önceye kadar ardıç ağaçlarından yapılırdı. Şu an ise bunun için özel bir ağaç seçilmemektedir. 30-50 cm çapında olabilen yuvarlak/bombeli ağaç teker 4,6 ya da 8 olabilen kazıkların (direklerin) tepesine konmakta ve bunun üstüne de seranderin gövdesi oturtulmaktadır. Böylece direklerden tırmanan farenin Serander’in içine giremez.

Serander ana işlev olarak mısırı kurutmak ve onu güvenli bir şekilde saklamak içindir. Mısırın Karadeniz kültüründe önemli bir yeri vardır. Denebilir ki Serander mısırın çocuğudur. Bununla birlikte çeşitli yan işlevleri de vardır. Bir zamanlar hemen her evin yanında bulunan Seranderler, gıda ambarı işlevini yerine getirmektedir. Buğday, mısır, fasülye, patates, meyve kuruları, turşular, baklagiller, fındık ve diğer kışlık ihtiyaçlar seranderde saklanmaktadır. Serander’in anahtarı genelde evin en yaşlı ve sözsahibi kadınlarında bulunurdu.

Yaygın olarak kullanılan adları Serander, Nayla, Serender, Serenti, Paska, Pagen ve Tekir’dir.

SERANDER NİÇİN VE NASIL YAPILIRDI

Genellikle tek odalı olmakla birlikte iki, üç bölmeli olanları da vardır. Serander‘de başta mısır olmak üzere tohumluk tahıllar, kışlık meyveler, turşu, salamura gibi yiyecekler, uygun havalandırmayla aşırı nemin etkilerin-en korunarak saklamaktadır. Zararlı hayvanların yukarıya ulaşmalarını engellemek için serander dikmelerine ters koni biçiminde ağaç tekerler yerleştirilmiş olup, yapıya çıkış da hareketli merdivenlerle sağlanmıştır. Seranderler, kapalı ekonomi sisteminin günümüzde geçerli olduğu az sayıda köyde işlevini sürdürmekteyse de 1970’lerden sonra ulaşım olanaklarının hızla yayılması sonucu, sosyo ekonomik yapı büyük oranda değişmiştir. Köylerden kent veya kasabaya ulaşımın kolaylaşmasının yanı sıra fındık ve mısır üretimi yerine daha çok kazanç sağlayan çay üretiminin tercih edilmesi de, seranderlerin işlevliliğini yitirmesine neden olmuştur.

SERANDER’İN YÖRESEL İSİMLERİ:

Seranderler her yörede farklı isimlerle anılıyor

  • Rize’de: Nayla, Naila, Nalya, Naliya, Naliye, Nalia, Nalye, Serende, Serender,
  • Çayeli’nde Nayla, Serender,
  • Hemşin’de Serender, Seenger, Nayla, Naliya, Nalya,
  • Fındıklı’da Serender, Nalia, Nayla,
  • Derepazarı’nda Nayla,
  • Güneysu’da Nayla,
  • Ordu’da: Seren, Serende, Serendi, Serender.
  • Trabzon’da: Birçok ilçede, gazete ve basın yayın kuruluşlarında Serander,
  • Sürmene-Arsin-Araklı civarında Paska, Paksa, Paçka, Packa, Pahsa, Serandel, Sırander,
  • Şalpazarı ve civarında Tekir,
  • Gümüşhane: Serander,
  • Of’da Selender, Sarander,
  • Kastamonu’da: Serander, Köşk,
  • Gürcüce’de: Naliye,
  • Ajara/Batum: Nalia,
  • Artvin’de: Nalia, Naliye, Serender, Semender, Nalya, Nayla, Pagen, Bagen, Bageni,
  • Arhavi’de Serenti,
  • Borçka’da Serender, selender,
  • Hopa’da Serender, Semender, Pagen, Bageni, Bogina,
  • Giresun’da: Serenti.

SERANDER’İN MİMARİ YAPISI

Serander’in yapı elemanlarına her yörede farklı isimler verilmektedir. Bu konuda kesinleşmiş bir terminoloji yoktur. Bir seranderi Serander yapan unsurlar boğaz, teker, direk ve çalmandır.

 

Boğaz (boğma, geçme): Her şeyden önce orijinal bir seranderin gövdesinin dört köşesinden dışarıya doğru çıkıntıların olması gerekiyor. Tıpkı iki elin parmaklarının birbirine doksan derecelik bir açıyla geçirilince dışarı taşan parmak uçları gibi. Bu çıkıntılar, birbirine doksan derecelik bir açıyla gelen tahtaların açılan çentiklerle (boğaz) birbirine geçirilmesinden kaynaklanmaktadır. Bazı yörelerde bu yöntemle yapılan Seranderlere “boğaz Serander, boğma Serander” denmesinin nedeni de tahtaların birleşme yerlerinde açılan bu (boğaz) kanallardır. “Boğaz Serander” kavramı aynı zamanda bir niteliği de belirtir. “Boğaz olmayan” Seranderler adi Seranderlerdir ve görüntüsü serandere benzemekle birlikte bunlar tahtaların metal çivi ile köşelerdeki ağaç kolonlara çakılmasıyla yapılır. Bu tip seranderlere zaten “çakma Serander” denmektedir ve doğal olarak köşelerden dışarıya doğru çıkıntılar yoktur. Ordu yöresindeki Seranderlerin birçoğunun da köşelerinden dışarıya doğru çıkıntı yoktur. Fakat onlar metal çivi ile çakılarak değil, “geçme” tekniği ile yapılmıştır. (Ayrıntılı bilgi için bkz. “Karadeniz’in İncisi SERANDER”, Atalay Yılmaz, Sf. 131-135)

Teker ve direk yapısı: Yöreye ve saranderin yapısına göre değişiyor. Ordu ve Trabzon yörelerinde teker çapı daha az, Rize ve Artvin yörelerinde ise daha fazladır. 4,6 ya da 8 olabilen ve gövdenin tüm yükünü çeken direkler en dayanıklı ağaçtan; ardıç, kestane, gürgen ve pelitten yapılıyor. Rize yöresindeki Seranderlerinin direkleri daha estetik bir yapıya sahiptir. Çalman (yanlama-Payanda) ise direkleri yerdeki kalaslara sabitlemede kullanılan ağaçtır. Direklerin devrilmesini önler.

YORUM YOK

FİKRİNİZİ BİZİMLE PAYLAŞIN

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version