TRABZON MÜZESİ (KOSTAKİ KONAĞI)
Trabzon’un merkezinde bulunan müze 1917 yılında Aleksi Kostaki tarafından konut olarak yaptırılmıştır. Bodrum üzerine 2 kat olarak inşa edilmiştir. Trabzon Müzesi; Milli Mücadele yıllarında karargâh binası olarak kullanılıp, 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon’u ziyaretlerinde konaklaması için düzenlenmiştir. 1937 yılından 1987 yılına kadar Kız Meslek Lisesi olarak kullanılmıştır. 1988-2001 yılları arasında restorasyonu tamamlanan konak 22 Nisan 2001 tarihinde Trabzon Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
Günümüzde, konağın bodrum katı; Arkeolojik Eserler Seksiyonu, zemin katı; Konak Teşhiri, birinci katı; Etnografik Eserler Seksiyonu olarak düzenlenmiştir.
AYASOFYA MÜZESİ (AYASOFYA CAMİİ)
Geç Bizans kiliselerinin güzel bir örneği olan Ayasofya Camii, Trabzon İmparatorluğu Krallarından I. Kommenos zamanında Kilise olarak inşa edilmiştir. İngiliz seyyah ve araştırmacı G. Finlay tarafından 1427 yılına tarihlenen çan kulesi ise kilisenin batısında yer almaktadır. Kilisenin kuzeyinde bulunan üç apsisli şapel kalıntısı ise daha erken bir döneme aittir.
Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethini takiben yapı Ayasofya Cami olarak kullanılmaya başlanılmıştır. 1864 yılında harap durumda olan yapı, Bursalı Rıza Efendi’nin teşvikleriyle onarılmıştır. I. Dünya Savaşı yıllarında depo, hastane ve yine cami olarak kullanılmıştır. 1958-1962 yılları arasında restore edilerek 1964’ten sonra müze olarak ziyarete açılmıştır.
Kare-haç planı, yüksek bir kubbeye sahiptir. Narteksli bir giriş holü ve üç nefi olan binanın ortadaki nefi beş köşeli, yanlardakiler ise yuvarlak birer apsisle son bulmaktadır. Narteksin üzerinde şapel vardır. Ayasofya Müzesi‘nin süslemelerinin önemli bölümünü meydana getiren fresklerle İncil’den alınmış konular canlandırılmıştır.
Ayasofya Camii (Müzesi) ile ilgili hazırlamış olduğumuz detaylı sayfaya buradan ulaşabilirsiniz.
ATATÜRK KÖŞKÜ
Merkez, Soğuksu köyünde yer alan yapı 1890’lı yıllarda Konstantin Kabayanidis tarafından yazlık köşk olarak inşa edilmiştir.
Günümüzde Atatürk Köşkü (Müzesi) olarak işlev verilen köşk, Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon’u ilk ziyaretinde (15 Eylül 1924) kendisine tahsis edilmiştir.
Köşk kente hakim Soğuksu Tepesi’nde çam ağaçları arasında yer almaktadır. Üç katlı taş bir yapıdır. Cephe mimarisinde pencere silmeleri ve saçaklar 19. yüzyıl Avrupa mimarisinin özelliklerini yansıtır.
Binada o zaman için yeni sayılabilecek kalorifer, lavabo, banyo gibi ısıtma ve sıhhi tesisat kullanılmıştır. Zemin katında Atatürk’ün kullandığı sedef kakmalı sehpalar, koltuklar, vazolar ve eski bir radyo bulunmaktadır. 15 Eylül 1924 tarihinde Atatürk’ün Trabzon Belediyesi’nin kendisi için verdiği ziyafette yaptığı konuşmanın metni de bu salondadır. Birinci ve ikinci katlarda Atatürk’e ait birçok fotoğraf, kullandığı harita ve bazı eşyalar bulunmaktadır.
Atatürk Köşkü hakkında hazırlamış olduğumuz detaylı sayfaya buradan ulaşabilirsiniz. Atatürk Köşkü Giriş Ücreti ve Müzekart uygulaması hakkında bilgi almak için de bu sayfadan bilgi alabilirsiniz.
KÖY EVİ SERGİSİ
1993 yılı sonunda kamulaştırılarak müze alanına katılan arsada, valiliğin desteği ve yerel olanakların değerlendirilmesi sonucu oluşturulan köy evi sergisi 1996 yılı Mayıs ayında ziyarete açılmıştır. Sergilemenin amacı, halk kültürüne ait değerlerin bir bölümünü koruyabilmek ve gelen ziyaretçilere küçük de olsa köy yaşamından bir kesit sunabilmektir.
Alandaki serenderin yanında portatif olarak kurulan köy evi, küçük ölçekli ve tek katlıdır. Köy evi için Sürmene ilçesi, Yukarı Aksu köyündeki eski konutlar arasından seçilerek rölevesi çıkarılan bir örnek esas alınmıştır.
Mutfak, aşhane ve iki odadan oluşan konutta aşhanenin zemini çoğu özgün örneklerinde olduğu gibi sıkıştırılmış topraktır. Bu bölümde tavan kaplaması da yoktur. Yerde ortada bulunan ocağın üstüne zincir asılıdır. Odaların zemini mutfak zemininden daha yüksekçe olup, döşeme ve tavan ahşap kaplamadır.
Konutun bahçesinde, etrafı çitle küçük bir tarla modeli oluşturularak, Karadeniz Bölgesi’ne has sebzelerden mısır ve lahana ekilmiştir. Ayrı bir alanda seranderin yanında komar çubuklardan yapılma bir çörten (silindirik mısır deposu), bir gazal sepeti, taş bir dibek ve bileyi taşı bulunmaktadır.
Taş duvarlarla Ayasofya Müzesi alanından ayrılmış olan bu düzenleme; evi, serenderi, çörteni, çitle çevrili minyatür tarlası, taş yolu, yapıları gizler bir köy durumundaki farklı yapraklı ağaçları ile küçük bir köy meydanı görünümündedir.
TRABZON KALESİ
Kıyıdan başlayarak Kuzgundere ve İmaret dereleri arasındaki sırta dek uzanan kale, “yukarı”, “orta” ve “aşağı” hisar bölümlerinden oluşmaktadır. Bizans döneminde eski temelleri üzerine, Osmanlılar tarafından onarılarak, ekler yapılmıştır. 1966-1967 yıllarında son onarımı yapılmıştır.
İmparator ve soyluların oturduğu iç kaleyi koruyan Yukarı hisarda İmparator Iustinianus döneminde yapıldığı sanılan sarayın kalıntıları bulunmaktadır. Kale Hisar adıyla da bilinen iç kale, kalın surlar ve iki katlı kulelerden oluşmaktadır. İç kalenin doğusunda bulunan surlarda, arka arkaya dizilmiş insan kabartmaları ilgi çekicidir. Yukarı hisar ve iç kalenin devamı olan orta hisarda dinsel yapılar yer almaktadır. Doğu ve batısı hendeklerle çevrili olan orta hisarın dört kapısı bulunmakta ve kulelerle korunduğu bilinmektedir. Zağanos Paşa adı verilen kesme taştan dörtgen planlı burçtan başlayarak kıyıya kadar inen aşağı hisar Osmanlı döneminde de korunmuş olup, hisarın denize kavuştuğu yerde Hadrianus döneminde yapılmış bir liman bulunmaktadır.
AKÇAKALE
Trabzon’a yaklaşık 18 km. uzaklıkta bir tepe üzerinde yer alan kale 13. yüzyıla tarihlenmektedir. Burçlar ve kulelerle desteklenen sur duvarları moloz ve kesme taştır. Osmanlı döneminde onarılıp ekler yapılarak zamanında askeri üs olarak kullanılmıştır.
Akçakale Mahallesi’nde, denize hakim geniş bir alanda kurulmuş kalenin kuzey ve doğu surları tahrip olmuş; batı ve güney surları ise ayaktadır. Deniz tarafındaki surlarda mazgal delikleri mevcut olup, kuzey ve batıda kule kalıntıları göze çarpmaktadır.
GÜLBAHAR HATUN CAMİİ VE TÜRBESİ
Gülbahar Hatun Camii, Atapark semtindedir. Yavuz Sultan Selim’in annesi Gülbahar Hatun adına 1514 yılında Zağanos Köprüsü’nün yakınında bir külliye içerisinde yaptırılmıştır. Cami ve türbeyle birlikte yapılan medrese, imaret, hamam ve aşhaneden günümüze kalıntı ulaşmamıştır. Tek kubbeli bir ana mekan, beş kubbeli son cemaat yeri ve iki yanda zaviye odalarından oluşmaktadır. Kalın ve sağlam duvarları, ak ve kara taşın uyumlu bir biçimde kullanılmasıyla devinim kazanmıştır. Mermer mihrapla, minber yalındır.
Sekizgen planlı kubbeli türbe 1505 tarihlidir. Kapı ve pencereler iki renkli taştan sağır kemerler içindedir. Yapının içi ayet ve surelerle bezenmiştir
İSKENDERPAŞA CAMİİ
Meydan Parkı yanında, eski Belediye binası bitişiğindedir. 1529’da Trabzon Valisi İskender Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Kare planlı kubbeli yapının örtüsü bütünüyle alaturka kiremittir. Doğudaki tek şerefeli minarede taş ile tuğla bir arada kullanılmıştır. Mihrap ve minber mermerden yapılmış olup, 19. yüzyıl barok süslemelerine sahiptir. Yapılan yeni çevre düzenlemesi ile birlikte etrafındaki alan açılmış, bodrum kısmında sosyal tesisler eklenmiştir.
ÇARŞI CAMİİ
Kemeraltı semtinde, Çarşı Mahallesi’nde, bedestenin karşısında yer alan Çarşı Camii, Trabzon’un en büyük camisidir. Trabzon Valisi Hazinedarzade Osman Paşa tarafından, 1839 yılında yaptırılmıştır. Barok-Ampir üsluplarının karışımı olan cami, kalın taş duvarlı, dikdörtgen planlıdır. 6 kalın sütun tarafından taşınan büyük bir kubbe ile örtülüdür. Kuzey kapısı üstündeki alçıdan cami maketleri ilginçtir. Mihrap ve minber mermer işlemelidir.
FATİH CAMİİ (ORTAHİSAR CAMİİ)
Ortahisar Mahallesi’nde yer alan yapı, Bizans döneminde kilise olarak 10. yüzyılda bazilikal planda inşa edilmiş. 12. yüzyılda haç planına dönüştürülmüştür.
“Altınbaşlı Meryem” anlamına gelen ve Meryem Ana’ya adanan manasta kilisesi üç nefli olup, iç ve dış narteksi (giriş bölümü) vardır. Kuzey giriş 14. yüzyılda inşa edilmiştir. Merkezi kubbe 12 köşeli yüksek bir kasnağa oturur. Döneminde şehrin baş katedrali olduğu için süslemelerine önem verilmiş olan yapının duvarlarında freskolar, zeminde mozaik süslemeler yer almaktadır. 1461 yılında Türklerin Trabzon’u almasından sonra camiye çevrilmiş olan yapının duvarları sıvanmıştır. Taştan mihrabı süsleme bakımından zengindir.
YENİCUMA CAMİİ (HAGIOS EUGENIUS KİLİSESİ)
Yeni Cuma Mahallesi’nde yer almaktadır. Kentin koruyucusu ve kurtarıcısı Aziz Eugenius adına, 14. yüzyılda inşa edilmiş olması muhtemeldir. Günümüzdeki yapının yerinde 13. yüzyılda aynı adla bazilikal planda bir kilise bulunmakta olup, bazilikal kilise ana çizgileri korunarak, bazı değişikliklerle haç planına dönüştürülmüştür. Duvarlar dıştan kabartma haç ve bitkisel bezemelerle süslüdür. Yapı Trabzon’un fethinden sonra camiye çevrilmiş, kuzey giriş kısmı ile minare eklenmiştir. Taştan mihrabı barok özellikler taşımaktadır. Minberi ahşap ve yalındır.
MOLLA NAKIP CAMİİ (ST. ANDREA KİLİSESİ)
Trabzon’un Pazarkapı Mahallesi’ndeki kilise Aziz Andrea’ya ithaf edilmiştir. 5. veya 6. yüzyıla tarihlenen yapı, bazilikal planlı, üç neflidir. Fetihten sonra camiye çevrilmiş olup, kuzeye giriş eklenmiştir.
KUDRETTİN CAMİİ (St. PHILIP KİLİSESİ)
Esentepe Mahallesi’ndedir. 14. yüzyılda St. Philip’in adına yaptırılmıştır. Kare planlı, tek nefli, kubbeli bir yapıdır. Fetihten sonra, mihrap, minber ve tek şerefeli minare eklenerek camiye dönüştürülmüştür.
HÜSNÜ GÖKTUĞ CAMİİ (St. ELEFTERIOS KİLİSESİ)
Çömlekçi Mahallesi’ndedir. 15. yüzyılda Cenevizlilerin yaptırdığı tahmin edilmektedir. Üç nefli bazilika, dört sütunla desteklenen bir kubbe ile tonozlarla örtülüdür. Fetihten sonra da kilise olarak kullanılmaya devam edilen kilise, 1953’te Trabzon Valisi Hüsnü Göktuğ tarafından onartılarak camiye çevrilmiştir.
SEMERCİLER CAMİİ
Semerciler semtindedir. Yapım tarihi bilinmemekle birlikte, 18. yüzyıla tarihlenmektedir. 1820 yılında onarılmış olan yapı, dörtgen planlı olup, onarımdan sonra çatıyla örtülmüştür. Tavanı ve minberi ahşap oymacılığın özgün örneklerinden biridir.
SANTA MARİA KİLİSESİ
Sultan Abdülmecit’in emirleriyle Trabzon’a gelen yabancılar için 1869-1874 tarihleri arasında yapılmıştır. Halen, kenti ziyaret eden Hıristiyanların ibadetlerini rahatlıkla yaptıkları bir dini merkez konumundadır. Üç nefli, barok üsluptaki, bazilika, zengin süslemelere sahiptir. Kuzey ve batı duvarlarındaki St. Andrew, St. Peter, St. Eugenius betimleri ve güney duvarındaki “kutsal tasfiye” sahnesi ilgi çekicidir.
SÜMELA MANASTIRI
Trabzon’da dini yapıtlar içerisinde en tanınmış olanı Sümela Manastırı’dır. Maçka ilçesinin Altındere Milli Parkı’ndan geçilerek, Trabzon’a 45 km. uzaklıkta bulunan ve Karadağ üzerinde doğal mağaradan da yararlanılarak teraslar üzerine inşa edilmiş bir dinsel yapıttır. Manastıra zikzaklar çizerek zorlu bir tırmanıştan sonra ulaşılabilmektedir. Kuruluş hikayesi M.S. 4. yüzyıla dayanan manastırın ilk temeli, Atinalı keşiş Barnabas ile yeğeni Sopherenios tarafından atılmıştır. Karadağlar’ın en dik yamacına çıkan keşişler burada iki oda kurmuşlar, keşişlerin ölümünden sonra burası Hıristiyanlarca kutsal tapınak olarak kabul edilmiştir. 13. yüzyılda Komnenoslar döneminde Sümela Manastırı genişletilmiş ve onarılmıştır. III. Aleksios zamanında ise bugünkü manastır 72 oda ve büyük bir kitaplık ile yeniden yaptırılmıştır. Daha sonra duvar freskleriyle süslenen manastır, Osmanlı döneminde manastıra gelir sağlaması için vakıfa verilmiş, haklarının korunması için fermanlar çıkartılmış, özellikle 19. yüzyılda kütüphane, misafirhane gibi ek bölümlerle genişletilmiştir. Günümüzde koruma altına alınan manastırda mağara kilisesi yapıların çekirdeğini oluşturmaktadır. 14. ve 15. yüzyıldan fresklerle İsa ve Meryem’in yaşamından sahneler betimlenmiştir. Manastırın ikinci bölümü keşiş odalarından, salonlarından, kitaplıklarından, kilerlerinden, erzak depolarından ve tuvaletlerinden oluşmaktadır.
VAZELON MANASTIRI
Maçka ilçesine 14 km., Trabzon’a 35 km. mesafede, çam ormanları içerisinde yer alan manastıra, 10 dakikalık bir yürüyüşle ulaşılabilmektedir. Aziz Yohannes’e adanan Vazelon Manastırı’nın ilk kurucusu ve yapım tarihi bilinmemektedir. Bununla beraber bazı araştırmacılar M.S. 270 ve M.S. 317 tarihleri üzerinde durmaktadır. İmparator Iustinianus zamanında 565’de onarılmış, 644-702 arasında da büyük onarımlarla yapılmış bazı eklerle genişletilmiştir. Batıdan girilen manastırın sağır duvarlı birinci katına batısından merdivenle çıkılmakta ve buradan da küçük hole ulaşılmaktadır. Girişin iki yanında koridorlar ve çevresinde üçerden altı oda yer almaktadır. Eski manastırın büyük bir yemek salonu, mutfak, yemekhane bölümleri vardır. Bunların yanında tonozlu sarnıç ile üç nefli Bizans bazilikası bulunmaktadır. Kilisenin kuzey düz duvarındaki fresklerde son hüküm, cennet-cehennem konuları işlenmiştir.
KAYMAKLI MANASTIRI
Trabzon’a yaklaşık 6 km. mesafede bulunan Kaymaklı köyünden bir patika yol ile gidilebilen manastır, Hz. İsa’ya atfen yapılmıştır. Tarihi bilinmeyen manastır yapısı, mutfak, yemekhane, dersane ve keşiş hücreleri ile avlunun ortasında üç apsisli kiliseden oluşmaktadır. Yapı tekniği ve yapım gereçleriyle 16. yüzyıla tarihlenmektedir. Dış duvarlarda haç kabartmaları ve bir melek freski yer almaktadır. 18. yüzyılda onarılmış, freskler yeniden yapılmıştır.
KIZLAR MANASTIRI (PANAGIA THEOSKEPASTOS)
Boztepe’nin güney yamacında şehre hakim geniş bir alana kurulu olan manastır bir kaya şapelinin çevresindedir. 14. veya 15. yüzyıla tarihlenen manastır; kaya kilisesi, rahip adaları ve bir salondan oluşmaktadır. 1843’ten sonra genişletilmiştir.
Manastırda Aleksios’un oğulları Andranikos ile III. Manuel’in gömülü olduğu bilinmektedir. Kalın kesme taşla yüksek bir duvarla korunan manastırın kaya kilisesinin girişinde III. Aleksios’un annesi İrene, eşi Thedora Kantakuzenos betimlenmiştir. Manastır alanının en yüksek yerinde Konstantinos’un gömütü bulunmaktadır. Anıt gömüt, dört sütunun taşıdığı kubbeyle örtülü taş lahitten oluşmaktadır. Kubbenin iç yüzünde İsa ve dört incil yazarı betimlenmiştir.
St. ANNA KİLİSESİ (KÜÇÜK AYVASIL)
Trabzon’da Maraş Caddesi üzerinde 7. yüzyıla tarihlenen yapı, üç nefli ve üç apsisli bir bazilikadır. İçten tonoz, dıştan kiremit çatıyla örtülüdür. Yan neflerin üzerinde, devşirme sütunlarla taşınan galeri katı bulunmaktadır. Giriş kapısında bir Bizans kabartması ile 884-885 tarihinde I. Basil zamanına ait onarım kitabesi yer almaktadır. İçerisinde daha geç dönemlere tarihlendirilen fresk kalıntıları görülebilmektedir.
GREGORIS PERISTERA (KUŞTUL) MANASTIRI
Kuştul (Şimşirli) köyünde vadiye hakim bir tepe üzerindeki manastır bir kaya kilisesi ve ayazma çevresinde kurulmuştur. 752 yılına tarihlendirilen yapı topluluğu, 1203 yılında yağmalanmış, 14. yüzyılda yenilenmiştir. 1904’te yangında tahrip olmuş ve üçüncü kez yapılmıştır. Manastırdan günümüze çok az kalıntı ulaşabilmiştir.
VAKIF HAN
Çarşı Mahallesi’nde, Trabzon Valisi İskender Paşa tarafından 1531 yılında yaptırılmıştır. 16. yüzyıl Osmanlı hanlarının tipik bir örneğidir. Kesme taştan iki katlı han çeşitli dönemlerde onarımlar görmüştür. Avlunun etrafında revaklar ve on yedi hücre peş peşe sıralanmıştır. Giriş salonundaki merdivenle çıkılan ikinci katında revaklı bir galeri ile arkasında sıralanmış yirmi dört hücre yer almaktadır. Dükkânlar ve koridorlar tonoz örtülüdür. Tüm dükkânların avluya bakan küçük pencereleri vardır.
TAŞ HAN
Moloz semtinde yer alan yapı, 18. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Oldukça kalın kesme taştan yapılmış han, dikdörtgen planlıdır. Güneydeki girişten geçilen birinci katta avlunun çevresinde 12 tonoz örtülü oda sıralanmıştır. Birinci kat koridorun kuzeyindeki taş basamaklarla yer katına inilmektedir. Dokuz taş sütun ve bunları birbirine bağlayan kemerlerden oluşan avlunun çevresinde on bir hücre sıralanmıştır. Kuzeyden çıkılan üçüncü kat diğer katlarda olduğu gibi koridorlar ve bunların arkasındaki on bir hücreden meydana gelmektedir. Üstü tonoz örtülü ve kiremit kaplıdır.
ALACA HAN
Trabzon’da 18. yüzyılda yapıldığı düşünülen Osmanlı eserlerinden biridir Alacahan. Pazarkapı mahallesinde bulunan Semerciler Yokuşu Alacahan sokakta bulunmaktadır. İçerisinde birbirinden bağımsız bir çok bölüm olmasına rağmen aktif faaliyet gösteren 2-3 tane işletme bulunmaktadır.
Yapılan restorasyon ve ödemeler karşılığında 20 yıl süreyle buranın Trabzon Valiliği, Kültür Müdürlüğü, Halk Eğitim Müdürlüğü ve Olgunlaşma Enstitüsü ile Trabzon’un kültür, sanat ve eğitim faaliyetlerinde kullanılması yönünde bir protokol çerçevesinde kullanımına karar verilmiştir.
FATİH HAMAMI
Hacı Kasım Mahallesi’ndedir. 13. yüzyıl Bizans hamamlarındandır. Kadın ve erkeklere ayrılan bölümü yoktur. Soyunmalık bölümü çokgen bir çatıyla örtülüdür. Doğudaki kapıdan soğukluk bölümüne geçilmektedir. Bu bölüm küçük tutulmuş olup, üzeri tonozla örtülüdür. Sıcaklık bölümü kubbe ile örtülüdür. Bir halveti ve 7 kurnası bulunmaktadır.
HACI ARİF HAMAMI
Trabzon’un Pazarkapı Mahallesi’nde 18. yüzyıla tarihlenen yapının sıcaklık ve soğukluk kısımları günümüze ulaşmıştır. Soğukluk kısmı üç kubbeli olup, yanlarda tonozlarla desteklenmiştir. Kuzeydeki sıcaklık bölümü haç planlı ve merkezi bir kubbe çevresinde sekiz kubbe ile örtülüdür.
SEKİZ DİREKLİ HAMAM
Trabzon’un Pazarkapı Mahallesi’ndedir. 11. yüzyıl Selçuklu dönemine yapıldığı düşünülmektedir. Dikdörtgen planlı soyunmalık, üç kubbeli soğukluk, merkezi kubbeli sıcaklık bölümlerinden oluşmaktadır. Sekiz Direkli Hamam’ın sıcaklık bölümünde kubbeyi taşıyan sekiz sütunun ortasında sekizgen göbektaşı bulunmaktadır.
PAŞA HAMAMI
Trabzon’un Çarşı Mahallesi’ndedir. Trabzon Valisi İskender Paşa tarafından 1531 yılında yaptırılan hamam, çifte hamam planındadır. Küçük soğukluk bölümünden kubbe ve tonozlarla örtülü sıcaklığa geçilmektedir. Sıcaklık bölümü iki bölmeli, bir halvetlidir. Kadınlar bölümü ise tek kubbeli soğukluk, tek kubbeli, iki bölmeli sıcaklık bölümünden oluşmaktadır.
İMARET DERESİ SU KEMERİ
Trabzon Kalesi’nin batı yamacındaki İmaret Deresi üstündedir. 6. yüzyılda Iustinianus tarafından yaptırılmıştır. Daha sonra çeşitli onarımlar geçirmiştir. Günümüzdeki su kemeri 13. yüzyıl yapısıdır. Kesme taştan 30 m. uzunluğunda, 7 m. yüksekliğindeki köprü, beş gözlüdür. Çevresindeki kayalıklarda su getiren künkler görülebilir.
KUZGUNDERE SU KEMERİ
Trabzon Kalesi’nin doğusundaki Kuzgundere mevkiinin üstüne kurulmuştur. 13. yüzyıl yapısıdır. Kesme ve moloz taştan yapılmış, 8 m. uzunluğunda, 6 m. yüksekliğindeki kemer “İnce Köprü” adıyla bilinir.
KAVAKLI SU KEMERİ
Yenicuma Mahallesi’nde olup, 13. yüzyıla tarihlenmektedir. Kesme ve moloz taştan yapı 20 m. uzunluğunda 7 m. yüksekliğindedir.
ABDULLAH PAŞA ÇEŞMESİ
Gülbaharhatun Mahallesi’ndedir. Hazinedarzade Abdullah Paşa tarafından 1849’da yaptırılmıştır. Dikdörtgen biçimli Ampir üslupta bir yapıdır. Yanlarında akantus başlıklı yivli sütunlar vardır. Lüle yeri stilize hayat ağacı motiflidir. Üst köşelerde rozetler vardır.
ABDÜLHAMİT ÇEŞMESİ
İskender Paşa Mahallesi’ndedir. 1891’de yapılmıştır. Yivli sütunlarla dört bölüme ayrılmış dikdörtgen biçimlidir. Sütun başlık ve tabanları akantus yapraklarıyla bezelidir. Saçağın üstünde Sultan Abdülhamit’in tuğrası vardır.
UZUNGÖL TABİAT PARKI
Çaykara sınırları içerisindedir. Tabiat parkı Trabzon’a 95 km., Çaykara’ya 19 km. uzaklıktadır. Zengin bitki örtüsü, yaban hayatı ve manzara güzelliklerine sahip olması nedeniyle sahanın 1625 ha’lık bölümü 1989 yılında tabiat parkı olarak ayrılmıştır.
Alandaki hakim ağaç türü Doğu ladinidir. Kayın, göknar, porsuk, sakallı, kızılağaç, gürgen, fındık, Istranca meşesi, dağ karaağaç, akçaağaç, kızılağaç dere içlerinde de ceviz, kestane fauna bulunur. Memelilerden dağ keçisi, karaca, ayı, kurt, yaban domuzu, sansar, porsuk, vaşak, çakal, tilki, tavşan, sincap kuşlardan yaban ördekleri ile yırtıcılar, balıklardan göl ve dere alabalıkları, çeşitli amfibi ve sürüngenler bulunmaktadır.
Sahanın başlıca akarsuyu (Haldizen) Demirkapı Deresi’dir. Uzungöl bu derenin kayaları ile önünün kapanması sonucu meydana gelmiş bir göldür. Tabiat parkının kullanma sezonu nisan başlarından ekim sonuna kadar sürmektedir. Alanda günübirlik piknik, göl çevresinde yürüyüş yapılabilmektedir. Uzungöl’ün 10 km. güneyinde 3000 m. yüksekliğindeki Nordizca Dağları’na ulaşılmaktadır. Ayrıca tabiat parkının içerisinde konaklama üniteleri mevcuttur.
ALTINDERE VADİSİ MİLLİ PARKI
Maçka ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Milli parka Trabzon il merkezinden, Maçka ilçesine bağlantı sağlayan 48 km’lik karayolu ile ulaşılır. Milli parkın ana kaynak değerlerini, Sümelâ Manastırı ile Altındere Vadisi’nin bitki zenginliği ve jeomorfolojik yapısı teşkil etmektedir. Altındere Vadisi dar bir boğaz karakteri göstermekte olup, arazi doğu ve batıdan dik bir meyille vadiye inmektedir.
Milli park, flora açısından da çok zenginlik içermekte olup, yörenin hakim bitki örtüsünü doğu ladini oluşturur. Sahada ayrıca yapraklı ve ibreli ağaçlardan köknar, sarıçam, kestane, meşe, ıhlamur, gürgen, söğüt, karağaç, ormangülü, Kafkas hanımeli bulunur. Bölgenin bitki örtüsü geyik, karaca, çengel boynuzlu yaban keçisi, yabani domuz, ayı, kurt, çakal, tilki, yaban kedisi gibi türlerin yaşamasına ve çoğalmasına olanak sağlamıştır.
Meryem Ana adına kurulan Sümelâ Manastırı ile Altındere Vadisi’nin bitki zenginliği, peyzaj çeşitliliği güzellikleri ve yaban hayatı ziyaretçilerin mutlak görmesi gerekli kaynaklar oluşturur.
Milli park içerisinde doğa yürüyüşleri ve piknik imkanı söz konusu olup, sahada ziyaretçilere göre el sanatlarını tanıtıcı antikacı dükkânı, yeme-içme ihtiyaçlarını karşılayacak büfeler yer almaktadır. Altındere günübirlik kullanım alanındaki bungalowlarda konaklama imkanı vardır.
MAÇKA – ŞOLMA TURİZM MERKEZİ
Maçka ilçesinden batıya doğru 22 km. olup, toprak yolla gidilebilir. Yolun 16. km’si zengin bitki örtüsüne sahip Kulin Dağı’nın içinden geçmektedir. 1700 m. rakımlı yaylada altyapı hizmetleri tamamlanmış durumda olup, elektrik, su ve telefon mevcuttur.
MAVURA YAYLASI – MAÇKA
Maçka’nın 18,5 km. batısında yer alır. Elektrik ve su hizmetlerinin bulunduğu Mavura Yaylası ile Solma Yaylası arası 3,5 km’dir. Orman manzaralı toprak yol, yaya yürüyüş için idealdir.
KİRAZ YAYLASI – MAÇKA
Maçka ilçesi ile Gürgenağaç köyü arası 22 km. asfalt yol olup, Gürgenağaç köyünden güneye doğru 7 km’lik toprak yolla ulaşılabilir. 1850 m. rakımlı yaylada altyapı hizmetleri tamamlanmış olup, çim kayağı yapılabilir. Temmuz ayının üçüncü cuma günü “Ayeser Şenlikleri” kutlanmaktadır.
Elektrik, PTT ve çeşme gibi altyapıya sahip yaylada, bakkal, kır kahvesi, kasap, et lokantası hizmet vermektedir. Hamsiköy ve Gürgenağaç köylerinde pansiyonlar mevcut olup, her türlü ihtiyaç yayladaki alışveriş yerleri ve lokantalardan karşılanabilmektedir.
ÇAKIRGÖL YAYLASI
Yaylaya Maçka–Meryemana yolunun 5. km’sinden sağa ayrılan toprak yoldan 90 km. ilerledikten sonra ulaşılabilir. 2504 m. yükseklikteki Çakırgöl Yaylası yolu üzerinde; Armutluk, Kırantaş, Akarsu, Ayraksa, Livayda Kurugöl, Mesaraş Furnoba, Kasapoğlu, Camiboğazı, Ortaoba ve Deveboynu yaylaları bulunmaktadır.
KARADAĞ TURİZM MERKEZİ
Akçaabat – Düzköy yolunun 12. km’sinden batıya dönülerek, 28 km. toprak yolla yaylaya ulaşılır. 1946 m. yükseklikteki yayla bol oksijeni ile akciğer tedavisi görmüş hastaların tatil için tercih ettiği yerdir. Altyapı hizmetleri tamamlanmış olan yaylada, hediyelik eşya satış yerleri bulunmaktadır. Yaylada yaban hayatı da oldukça zengindir.
HIDIRNEBİ VE KURUÇAM YAYLASI
Yaylalara Akçaabat-Düzköy yolunun 12. km’sinden batıya dönülerek, 10 km’lik toprak yolla ulaşılmaktadır. Yolu yaz-kış ulaşıma açık olan Kuruçam ve Hıdırnebi yaylaları arası 1 km’dir.
1742 m. yükseklikteki yaylalarda, altyapı hizmetleri tamamlanmış durumdadır. 20 Temmuz’da başlayıp üç gün süren Hıdırnebi Şenlikleri’nin düzenlendiği Hıdırnebi Tepesi, doğal manzara seyir terası konumundadır. Orman içinde kurt, tilki, çakal gibi yaban hayvanları izlenebilir ve foto safari yapılabilir. Konaklamak için pansiyon tipi evler hizmet vermektedir.
ERİKBELİ YAYLASI
1.800 m. yükseklikteki yaylada altyapı hizmetleri tamamlanmış durumdadır. Yayla; Erikbeli turizm merkezi, Kadırga, Çatma Obası, Sazalanı, Zigana, Ken yaylalarına giden yolların birleştiği kavşaktadır. Erikbeli, Sazalanı, Ken, Sinlice, Şıkkıranı ve Siz Dağı yaylaları arası doğa yürüyüşü için idealdir. Ken Yaylası, Erikbeli Turizm Merkezi’nin 9 km., Şıkkıran yaylası ise 19 km. kuzeyinde olup, orman alanı içerisindedirler.
SAZALANI YAYLASI
Tonya’ya 24 km. mesafedeki Erikbeli’nin 5 km. batısında yer alan Sazalanı Yaylası’na, ham toprak yolla ulaşılmakta olup, yayla mevsiminde ticari araçlarla yolcu taşımacılığı yapılmaktadır. 1700 m. yükseklikteki yaylada altyapı hizmetleri tamamlanmış durumdadır.
SİSDAĞI YAYLASI
Tonya’ya 24 km. mesafedeki Erikbeli Turizm Merkezi’nden sonra kuzeybatı yönünde gidilerek 25 km’lik toprak yolla yaylaya ulaşılır. 1550 m. yükseklikteki yaylada, kısmen altyapı hizmetleri bulunmaktadır. Her yıl yaylada Temmuz ayının üçüncü cumartesi günü Sis Dağı Şenlikleri yapılmaktadır.
KADIRGA YAYLASI
Kadırga yaylası, Tonya’ya 24 km. mesafedeki Erikbeli’ne 14 km. doğusundadır. Yayla, 2300 m. yükseklikte olup, ağaç yetişme sınırının üzerindedir. Her yıl temmuz ayının üçüncü cuma günü kutlanan Kadırga Şenlikleri’ne on binlerce kişi katılmaktadır. Halk oyunları gösterileri, yarışmalar, davul zurnalı eğlenceler sırasında tonlarca et, ekmek ve yayık ayranı tüketilen Kadırga Şenlikleri büyük bir pazara, panayıra benzemektedir.
ÇATMA OBASI YAYLASI
Tonya’ya 24 km. mesafedeki Erikbeli Turizm Merkezi’nin 14 km. doğusunda yer alan Kadırga Yaylası’nın 9 km. güneyindedir. 2200 m. yükseklikteki Çatma Obası küçük bir yayladır. Erikbeli-Kadırga-Çatma Obası yaylaları ve Zigana Kayak Merkezi arasında doğa yürüyüşü yapılabilir. Mızraklı Su, Şehitler Tepesi, Çıngıraklı Kuyu gibi mitolojiye konu olmuş mekanları bulunmaktadır.
Efsaneye göre, mızraklı su isminin hikayesi şöyledir; savaş sırasında çok susayan bir asker, mızrağını ortadan kırıp sağa ve sola bütün gücüyle fırlatır. Mızrağın bir parçasının saplandığı yerden su çıkar, diğer parçasının saplandığı yerde ise su kaybolur. 50-60 m. aşağıda esrarengiz bir şekilde çimlerin arasında yok olan suyun çıktığı bölüm, koruma altına alınmıştır. Çıngıraklı Kuyu bu adı, kuyuya atılan bir taş parçasının uzun süre ses çıkarmasından almaktadır.
HAÇKA YAYLASI
Yaylaya, Trabzon’a 40 km. mesafedeki Düzköy ilçesinden güneye, 12 km’lik toprak yolla ulaşılır. 1784 m. yükseklikteki yaylada, altyapı hizmetleri tamamlanmış durumdadır. Temmuz ayının üçüncü Cuma günü Kadırga, 14 Ağustos’ta ise Karaabdal şenliklerinin yapıldığı yaylada, Haçkalı Baba Türbesi ilgi çekmektedir. Mevcut pansiyonda konaklanabilir. Her türlü yeme içme imkanı bulunmaktadır.
KULİNDAĞI YAYLASI
Trabzon’un Maçka ilçesinin 15 km. batısında ve 1650 rakımında bulunan yayla, Şolma Turizm Merkezi yaylalar dizisinin Maçka ilçesi yönündeki ilk halkasıdır. Ladin,sedir,gürgen ağaçları, mor renkli orman gülü ve sarı renkli zifin (Orman Gülü) çiçekleri ile kaplı yaylada elektrik ve su hizmetleri bulunur. Yayla, Yeşilyurt ve Örnekalan köy halkınca mezra olarak kullanılmaktadır.
SULTANMURAT YAYLASI
Trabzon-Çaykara-Ataköy yolu üzerinde 100 km. mesafede olan Sultanmurat Yaylası 2000 rakımındadır. Orman sınırı üzerinde bulunan yaylada elektrik, su, telefon, WC, bakkal, manav, fırın, kahvehane, cami, otel gibi altyapı ve sosyal yapılar mevcuttur.
Her yıl 23 Haziran tarihinde, 1916 yılında Ruslara karşı savaşan ve 1 subayla 70 er şehit veren, yaylada “Şehitleri Anma Günü” kutlanır. Ayrıca IV. Sultan Murat’ın İran üzerine 1635 tarihinde yapmış olduğu ikinci seferi dönüşünde Trabzon’a inerken cuma namazı kıldırdığı yer ve hutbe taşının bulunduğu yer olması yaylaya tarihi bir anlam kazandırmaktadır.
Yüz yatak kapasiteli otel, restoran ve diğer yan üniteleriyle ziyaretçilerin konaklama, yeme-içme hizmetleri karşılanmaktadır. Her yıl 20 Ağustos’ta “Yayla Ortası Şenlikleri” yapılan yayla, doğa yürüyüşü imkanları ve çevre yayları ile cazibe merkezidir.
PAZARCIK YAYLASI
Araklı ilçesinin güney doğusunda bulunan yaylaya kısmen dere yatağından çok güzel manzaralı 19 km’lik yol ile ulaşılmaktadır. Çevresi ormanlarla kaplı yaylada doğa yürüyüşü, bitki inceleme, dinlenme, bisiklet turları yapma olanağı vardır.
YEŞİLYURT YILANTAŞ YAYLASI
Araklı ilçesinin 24 km. güneyinde yer alan Yeşilyurt beldesi çevresinde Ağaçbaşı, Taşbaşı, Arabinyurdu, Çukuryaylası gibi çok sayıda yayla bulunmaktadır. Zengin otsu bitkilerle kaplı olan yaylalarda doğa yürüyüşü, bitki inceleme, kuş gözlemleme bisiklet turları yapma olanağı vardır.
ÇALKÖY MAĞARASI
Mağara, Trabzon Düzköy’e bağlı Çalköy beldesinde bulunmaktadır.
Çal Mağarası‘nın giriş kısmı bir insan boyu yüksekliğindedir. İlk 150 m’den sonra sarkıt ve dikitler görülmeye başlanır. Oldukça uzun bir mağara, ancak gerçek uzunluğu henüz bilinmiyor. Mağara içerisinde bir ırmağın varlığı biliniyor. Bazen dar bazen de oldukça geniş kısımları mevcut olup, mağaranın üst kısmında, çevreye hakim bir tepeye kurulmuş bir kale bulunmaktadır.
AKARSU KÖYÜ MAĞARASI
Mağara, Trabzon’un Maçka ilçesinin Akarsu köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Eskiden yerleşim yeri olarak kullanılan mağara, içinde bulunan kalıntılardan anlaşılmaktadır. Söylentilere göre içerisinde 72 oda mevcuttur. Mağarada bol miktarda sarkıt ve su varlığı saptanmıştır. Detaylı bir çalışma henüz yapılamamıştır.
Boztepe Mesire Alanı: Trabzon kentini panoramik açıdan görünümünü sağlayan bölge, yaz mevsiminde gezi ve dinlenme alanı olarak kullanılmaktadır. Otomobil ile ulaşım mümkün olup yeme-içme tesisleri oldukça gelişmiştir.
Çamburnu Mesire Alanı:Trabzon-Rize Devlet Karayolu üzerinde Sürmene İlçesine bağlı çamlık-plaj ve piknik alanıdır.
Sera Gölü Mesire Alanı: Sera Gölü, Trabzon’un batı sahilinde,şehir merkezine 8 km. uzaklıkta bulunan, denize 2 km. mesafede, Akçaabat İlçe sınırlan içerisinde krater bir göl oluşumudur. 1950 yılında meydana gelen bir toprak kayması sonucunda oluşmuştur. Yeme-içme tesisleri yanı sıra piknik alanı olarak da düzenlenmiştir.